Samanyolu Galaksisi’nde “Tanrı’nın Eli”: Gizem derinleşiyor

Samanyolu Galaksisi’nin en dikkat çekici gök cisimlerinden biri olan ve “Tanrı’nın Eli” (Hand of God) olarak bilinen renkli bulutsu, yeni bir araştırmayla tekrar gündeme geldi.

Bilim insanları, hızlı dönen ölü bir yıldız çekirdeğinden oluşan bu yapının galaksinin en güçlü elektromanyetik jeneratörlerinden biri olduğunu söylüyor.

Bulutsunun merkezinde bir pulsar var. Pulsarlar, süpernova patlamasıyla ömrünü tamamlayan dev yıldızların geride bıraktığı nötron yıldızları. Bu cisimler, adeta deniz feneri gibi uzaya yüksek enerjili parçacık akımları saçıyor.

GİZEM DERİNLEŞTİ

NASA’nın Chandra X-Işını Gözlemevi tarafından 15 yıl önce görüntülenen MSH 15-52 isimli bu bulutsu, Avustralya Teleskop Kompakt Dizisi’nden elde edilen radyo verileriyle yeniden incelendi.

Ancak X-ışını ve radyo dalgaları birleştirildiğinde bazı detayların farklı ışık dalga boylarında örtüşmediği görüldü. Bu durum, pulsar rüzgarının süpernova kalıntılarıyla nasıl etkileşime girdiğinin hâlâ tam anlaşılamadığını gösteriyor.

Araştırmacılar, bu incelemelerin kozmik ışınların nasıl oluştuğunu anlamaya da yardımcı olabileceğini düşünüyor.

Bilim insanları, özellikle radyo parıltısının beklenenden çok daha geniş alana yayılmasını açıklayabilmiş değil. Uzmanlara göre bu gizemi çözmek için çok daha gelişmiş bilgisayar simülasyonlarına ihtiyaç var.

EN GÜÇLÜ MIKNATISIN 30 MİLYON KATI

Yaklaşık 1700 yaşındaki MSH 15-52, bilinen en genç pulsar rüzgarı bulutsularından biri.

17 bin ışık yılı uzaklıktaki Circinus takımyıldızında bulunan yapı, 150 ışık yılına yayılan büyüklüğüyle ünlü Yengeç Bulutsusu’nu dahi gölgede bırakıyor. İlginç şekli nedeniyle “Kozmosun Eli” veya “Tanrı’nın Eli” olarak anılıyor.

Merkezdeki pulsar ise yalnızca 20 kilometre çapında. Küçücük boyutuna rağmen inanılmaz güçlü: Saniyede 7 kez dönüyor ve manyetik alanı Dünya’da yapılmış en güçlü mıknatısın yaklaşık 30 milyon katı.

YENİ BÜYÜLEYİCİ GÖRÜNTÜ

Yeni gözlemler sonucunda ayrıca, bulutsunun çarpıcı bir görüntüsü de üretildi. Görüntüde altın rengi hidrojen gazını, kırmızı radyo dalgalarını, mavi, turuncu ve sarı ise X-ışınlarını temsil ediyor.

Radyo ve X-ışınlarının kesiştiği yerlerde mor renkle görülen “parmaklar”, pulsardan çıkan yüksek enerjili parçacıkların şok dalgasıyla manyetik alan boyunca hareket etmesinden kaynaklanıyor.

Related Posts

Trump duyurdu: Hükümet Intel’in ortaklarından oldu

ABD hükümeti, Intel’in %10 hissesini satın aldı. 11,1 milyar dolara ulaşan yatırım, CHIPS Yasası kapsamında yapıldı. İşte anlaşmanın tüm detayları…

Gıda endüstrisinde yapay zeka mucizesi

Gıda endüstrisi, yapay zekâ (YZ) ve makine öğrenimi teknolojilerinin dönüştürücü gücüyle yeni bir döneme girdi. Gerçek zamanlı kalite izleme sistemlerinden tüketici davranışlarını öngören algoritmalara kadar, YZ, gıda kalitesini artırma ve atık …

Yapay zeka rekabetinde yeni dönem: DeepSeek V3.1 sahneye çıktı

DeepSeek V3.1, 685 milyar parametreyle sahneye çıktı. Açık kaynaklı bu yeni yapay zeka modeli, rakiplerine meydan okuyor.

20 dakikadan fazlası ölüme götürüyor, çoğu sürücü farkında bile değil! Bu düğme Azrail’in ta kendisi…

Arabanızı her kullandığınızda bu ölümcül hatayı yapıyor olabilirsiniz. Serinlemek için bastığınız o düğme, aslında aracın yaşam destek ünitesini kapatıyor. 20 dakikadan sonra içerideki hava zehirli hale gelmeye başlıyor ve direksiyon başındaki en büyük düşmanınız oluyor.

Trump süpersonik uçuş yasağını kaldırdı: Havacılıkta yeni dönem mi?

Trump, kara üzerindeki süpersonik uçuş yasağını kaldırdı. Ancak gürültü, maliyet ve ticari uygulanabilirlik gibi zorluklar, bu kararın havacılıkta devrim yaratmasını engelleyebilir.

Nükleer kışın dünya üzerindeki yıkıcı etkileri açıklandı: 8 yıl boyunca açlık ve kıtlık

Pennsylvania Üniversitesi’nden bilim insanları, nükleer bir savaş sonrası yaşanabilecek “nükleer kış” senaryosunu detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan araştırmalara göre, nükleer bir savaş sonrasında dünya, 8 yıl boyunca büyük bir açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kalabilir.