Fransa’nın Almanya sınırındaki tarihi bölgesi Alsace, yalnızca mimarisiyle ya da diliyle değil, futboluyla da benzersiz bir yerel kimliğe sahip. Bölgenin gururu olan Racing Club Strasbourg, uzun yıllar boyunca Fransız ve Alman kültürlerinin buluşma noktası olarak görüldü. Ancak bugünlerde kulüp, kimliğini ve birlikteliğini tehdit eden bir iç savaşla sarsılıyor.
Strasbourg, 2011 yılında iflas edip amatör küme olan beşinci ligden tekrar Ligue 1’e yükselerek dikkat çekici bir dirilişe imza atmıştı. Bu süreçte, eski Fransa milli futbolcusu Marc Keller’in başkanlığında kulüp halkla bütünleşmiş, yerel aidiyet duygusu ile büyümüştü.
BLUECO DÖNEMİ: UMUT MU, İHANET Mİ?
Haziran 2023’te Amerikan iş insanları Todd Boehly ve Behdad Eghbali’nin başını çektiği BlueCo konsorsiyumu Strasbourg’un hisselerini alarak kulübü Chelsea ile aynı yapının parçası hâline getirdi. Bu satın alma, birçok taraftar tarafından Marc Keller’in ihaneti olarak görüldü. BlueCo’nun gelişiyle birlikte Strasbourg artık birçoklarına göre sadece “Chelsea’nin B takımı” haline geldi.
Strasbourg Taraftarlar Kulübü üyesi Alexandre Hummel, bu süreci şöyle yorumluyor:
Sportif anlamda Strasbourg artık yok. Sadece Chelsea’nin oyuncu üretim merkeziyiz. BlueCo’nun bizi neden aldığına anlam veremiyorum. Burası Alsace’ın tek profesyonel kulübü. Yerel kültürümüz, Fransız ve Alman mirasımız bizim için çok değerliydi. 2011’de en alttan başladık, halkın kulübü olduk. Lig önemli değildi, bağ önemliydi.
SPORTİF BAŞARI GELİYOR, AMA NE PAHASINA?
Bugün Strasbourg, Ligue 1’in en genç kadrosuna sahip. Yaş ortalaması sadece 21.3. Teknik direktör Liam Rosenior liderliğinde Avrupa kupaları hedefleniyor. Ancak taraftarlar bu başarıyı sahiplenmekte zorlanıyor. Çünkü artık transferlerde kulübün rolü ikinci planda görülüyor.
Örneğin 2024 yazında Lyon’dan 8.5 milyon dolara transfer edilen Mamadou Sarr, 11.9 milyon dolarlık bir anlaşmayla Chelsea’ye gönderilecek. Hummel’a göre bu örnek, BlueCo’nun asıl amacını gösteriyor:
Oyuncuları ucuza kapmak, erken keşfetmek ve Strasbour’u bu süreçte kullanmak.
Chelsea’den kiralanan kaleci Djorde Petrovic ve kanat oyuncusu Andrey Santos bu sezon takımın belkemiği hâline geldi. 20 yaşındaki Santos, 24 maçta 9 gole doğrudan katkı verdi. Ancak taraftarlar, takım kazandığında bile sevinip sevinemeyeceklerini bilemediklerini söylüyor.
PROTESTOLAR, BASKILAR VE BÖLÜNME
Strasbourg’un ev sahibi olduğu her maç öncesinde taraftar grupları ilk 15 dakikada tezahürat yapmıyor. BlueCo’yu protesto eden pankartlar açılıyor. Ancak kulüp içindeki bu muhalefet, zamanla şiddetli ayrışmalara dönüştü. Hummel’ın iddiasına göre ultras grubunun lideri bir maçta cam şişe saldırısından son anda kurtuldu. Çevrim içi platformlarda ise protestoculara yönelik ciddi hakaretler ve baskılar yaşanıyor.
Marc Keller, başlarda bu protestoları anlayışla karşılarken son zamanlarda taraftar gruplarına kamuoyu önünde baskı uyguladığı iddia ediliyor. Hummel bunu şöyle özetliyor:
Biz bu kulübü sıfırdan inşa eden adama güvenmiştik. Şimdi BlueCo’nun sözcüsü gibi davranıyor. Bu bizim için bardağı taşıran son damla.
BLUECO’NUN SAĞLADIĞI FİNANSAL GÜVENCE
Futbol yazarı Jonathan Johnson, Fransa’da yayın haklarının iki kez küçüldüğü bir ortamda BlueCo’nun finansal desteğini göz ardı etmenin haksızlık olacağını söylüyor. Strasbourg’un stadyumu şu an yenileniyor ve kulüp, geçen yaz büyük bir mali çıkmaza girmek üzereydi. Johnson’a göre, BlueCo sayesinde bu tehlike bertaraf edildi.
Ancak Hummel bu görüşe katılmıyor:
Bankaya değil ama BlueCo’ya borçluyuz. Kendi elimizde olan bir beşinci ligde oynamayı, başkasının parasını harcamaya tercih ederim. Parayı veren, kararları da verir.
Teknik Direktör Rosenior durum hakkında “Doğru insanlarla doğru proje” diye nitelendiriyor.
Strasbourg teknik direktörü Liam Rosenior ise kulüple ilgili oldukça iyimser. BlueCo’nun hedeflerinin kendi futbol anlayışıyla örtüştüğünü belirtiyor. Rosenior, Chelsea’nin teknik direktörleri Paul Winstanley ve Laurence Stewart’la olan yakınlığının kararında etkili olduğunu ve başkan Marc Keller’in futbol bilgisinden etkilendiğini söylüyor.
ÇOKLU KULÜP SAHİPLİĞİ TARTIŞMASI
Modern futbolda çoklu kulüp sahipliği modeli hızla yayılıyor. Johnson, bu modelin mali açıdan faydalı olabileceğini ancak projenin yönünün net çizilmediği durumlarda kulüplerin kimlik bunalımı yaşayabileceğini savunuyor.
Strasbourg’da ise futbol başarısı ile yerel aidiyetin çatışması giderek keskinleşiyor. Alsace halkı için kulübün sadece sahadaki skorlarla değil, ait olduğu kültürel mirasla da var olması gerekiyor. Bu savaşın kısa sürede bitmesi beklenmiyor.
